Engel Olmayin Basari Hikayeleri

Engellilere Engel olmayın yeter Basari hikayesi
Hayatta herkesin kolay kolay elde edemeyeceği başarıları, sabırla ve inançla üstelik engellerine rağmen elde eden birileri var. Onlar bütün zorlukları aşarak hayata tutunmuş ve böylece engellerini unutmuş isimler. İnanarak çalışıldığı takdirde, başarının engel tanımayacağını gösteren bu isimlerin başarı hikayelerinden önemli ipuçları.
Engellerine ve engellere rağmen başardılar
Hayatta herkesin kolay kolay elde edemeyeceği başarıları, sabırla ve inançla üstelik engellerine rağmen elde eden birileri var. Onlar bütün zorlukları aşarak hayata tutunmuş ve böylece engellerini unutmuş isimler. İnanarak çalışıldığı takdirde, başarının engel tanımayacağını gösteren bu isimlerin başarı hikayelerini anlatacağız sizlere.
Cesaretle, sabırla, azimle ve inançla başarıya ulaştılar. Onlar bütün zorlukları aştılar. İş yaşamından, sanata, spordan bilime kadar birçok alanda örnek oldular. Azmiyle önce engelleri aşan, sonra da insan beyninin sırlarını çözen bilim adamının,  kullanamadığı el ve ayaklarının yerine geçen dişleriyle, üç üniversite bitiren ve bununla da yetinmeyerek iki kitap yazan yazarın, down sendromlu olmasına rağmen üniversite okuyan ve iki dil bilen bir genç kızın ve spor aşkı uğruna tek vücut olan engelli gençlerin hikayesi… Her birinin hikayesi ayrı ama hepsi hayata sımsıkı tutununca, bütün engellerin üstesinden gelinebileceğini ve istenildiği takdirde hiçbir engelin başarıya engel olamayacağını gösteriyor bizlere...
Ömrünü bilime adayarak engelini aştı
Ordinaryüs Prof. Dr. Onur Güntürkün, çocuk felci nedeniyle henüz 4 yaşındayken tekerlekli sandalyeye mahkûm olan bir isim. Türkiye’de lise eğitimini tamamlayarak Almanya’ya giden Güntürkün, 35 yaşında profesör, 39 yaşında ise ordinaryüs profesör olmuş. Bugün 55 yaşında olan bilim adamı, Almanya’da Bochum Ruhr Üniversitesi, Biopsikoloji Kürsüsü Başkanı. Hiçbir zaman zorluklara teslim olmadığını, hayatın zorluklarını bilim aşkıyla ve araştırma heyecanıyla yendiğini belirten Güntürkün, beynin iki yarısının farklı çalıştığını kanıtlayıp, Almanya’nın en büyük tıp ödülünün de sahibi olmuş. Şimdilerde gece gündüz demeden bilim yolunda hızla ilerlemeye devam ediyor ve 11 asistanıyla birlikte bilgisayar ortamında yapay beyinler üreterek, çalışmalarını sürdürüyor.
“Gelecek sizin. Bilin ki hayatınızı siz belirleyeceksiniz. Başkaları değil, siz kendi hayatınızı yaşıyorsunuz. Başarılarınız da, yenilgileriniz de sizin eseriniz. Bunun bilincinde yaşayın.”
En büyük hayalini azmiyle gerçekleştirdi
Down sendromlu 21 yaşındaki Deniz Ayçe Karagöz, kendisi gibi özel durumdaki akranlarına umudun, azmin ve mücadelenin sonunda, mutlaka başarı olduğunu gösteriyor… İzmir Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği son sınıf öğrencisi olan Karagöz, Almanca ve İngilizceyi ana dili gibi konuşuyor, aynı zamanda birçok dans türü ile ilgileniyor. Başarısını, sevgi dolu bir ailede büyümeye borçlu olduğunu söylüyor. Eğitim hayatında karşılaştığı zorluklar nedeniyle yılmadığını dile getiren Karagöz, en büyük hayalini, üniversiteyi burslu kazanarak gerçekleştirmiş. Sıradaki hayali ise yüksek lisans yapmak, Rusça, Fransızca ve İtalyanca öğrenmek. Deniz Ayçe Karagöz, aynı zamanda Ulusal Down Sendromlular Derneği Gençlik Komitesi Başkanı olarak görev yapıyor.
Başarmak için hayata pozitif bakmayı ve sorunları büyütmemeyi öğrendim.”
Hayata dişleriyle tutunarak üç üniversite bitirdi ve iki kitap yazdı
Doğumundan sonra yaşadığı bir talihsizlik sonucu ellerini ve ayaklarını kullanamaz hale gelen Mustafa Oğuz Mucurluoğlu, dişlerinin arasına sıkıştırdığı kalemle yazdığı kitaplarıyla hem okurlarının hem de edebiyat dünyasının önemli isimlerinin övgüsünü kazanıyor. El ve ayaklarının yerine geçen dişleriyle, üç üniversite bitirmeyi ve bununla da yetinmeyerek iki kitap yazmayı başarmış. Dördüncü üniversitesine ise kayıt yaptıran, bir taraftan İngilizce kursuna giden ve kendisi gibi engelli kimselerin sesi olabilmek için siyasete atılan Mucurluoğlu, hayranlık uyandıran bir başarı sergiliyor. Yazdığı iki kitabın ardından şimdilerde yeni kitabı üzerine çalışıyor ve çok başarılı bir yazar olmayı hedefliyor. Özgüveni ve engel tanımayan yaşantısıyla birçok engelliye örnek teşkil eden Mucurluoğlu, engeli olanlara ise güvensizliğe kapılmamaları ve evlerine kapanmamalarını tavsiye ederek, öncelikle kendilerine bir hedef belirlemeleri gerektiğini vurguluyor. 
“Hayat bir nehirdir. Ona karşı kulaç atmak ya da dala tutunmak yerine kendimi bırakır, o sürüklenme sırasında kendim için en doğru kararı vermeye çalışırım.”

Spor aşkı uğruna tek vücut oldular
38 yaşındaki Murat Sevgin masa tenisi sporcusu, 35 yaşında olan Nusret Açık ise atletizm sporcusu… Murat’ın bacağında problem var, Nusret’in ise gözleri görmüyor. Tek başlarına antrenmana gitmekte zorlanan bu iki genç el ele vererek bu durumun üstesinden gelmeyi başarmış. Bir bacağında katlama sorunu olan Murat Sevgin, her gün bisikleti ile görme engelli arkadaşı Nusret Açık’ı evinden almaya gidiyor. Nusret bisikletin arka selesine oturuyor ve pedal çeviriyor. Murat ise gidonu kullanıyor. Biri yola bakarak, diğeri pedal çevirerek her gün antrenmana gidebilmek için 16 kilometre yol kat ediyorlar. Birbirlerini tamamlamayı başaran bu iki sporcunun hedefi, Türkiye şampiyonluğu. Dilekleri ise tüm engellilerin kapalı kapılar ardından kurtulması.

“İçimizdeki spor sevgisi, engelleri aşmamız konusunda bizi teşvik ediyor.”
Yazar: Nilüfer Gevenoğlu

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eti Markasi Basari Oykusu

Mamografi Sonuç - Mamografi Sonucu Sorgula

hizbul bahr duası(dilek için)